19 Nisan 2016 Salı

Maurice Blanchot

Heidegger'le ilgili bir şey okurken sayfalar arasında Blanchot'nun dille ilgili bir yorumuna rastladım. O da Heidegger'e gönderme yaparken bu çıkarımda bulunmuş. 
Dil benliğimizin evidir türünden fikirleri bir yerlerden duymuşsunuzdur. Heidegger düşüncesinde zaten bu önemli bir yer tutuyor. ama burada Blanchot aynı mantığı yazı için uyguluyor. 

'Yazı, dil ancak kendi içine döndüğünde başlıyor, şekil ve şemalden uzaklaşıp sırf maksadıyla var olduğunda. '

Fransız düşünürlerde bu sorun nereydeyse 60 yıldır tartışılıyor. 

Ben hala tam olarak ne kasdedildiğini anlamış değilim... 

Çünkü çok katmanlı üzeri örtülmüş bir kültürün ürünüyüm. 
Bana kalırsa ben ideolojik lavlarla katılaşmış bir kültürün zavallısıyım.
Dil, tarih ve edebiyat çok çok zamandır dil, tarih ve edebiyat değildir.
Çünkü kasıtlı bir şekilde böyledir, gönüllü bir şekilde böyledir....