Türk sineması bunu bir türlü öğrenemedi… Savaşa giden askerin elbisesi
biraz eskir ve Fatih’in askerleri tek tip ve aynı renk pelerinler giymezdi.
Osmanlı ordusu kıyafet açısından en serbest ordulardan biriydi. Çanakkale
savaşına katılan askerlerin üniformaları ütülü değildi…1920 lerde bir çok
kişinin kıyafeti bir miktar eskiydi herkes moda evinden çıkmış gibi
giyinemiyordu. Kabadayılar hafiften kirli sakallı ceketler bir miktar
yamalıydı, büyük ihtimalle bayanlar bu kadar ruj da sürmüyorlardı…
Eğer sinematografinin bir sanat olduğunu düşünecek olursak kostüm ve tarihi
gerçekliğin vazgeçilmez olduğunu kabul etmemiz gerekir. Ve en önemli şeylerden
biri de ışık… Nostaljik ya da Retro yapımların hepsinde günümüz ayarında ışık kullanılıyor,
sadece kostümler dönemi yansıtıyor biraz da mekân… Işıklandırma üzerinde fazla
düşünülmeyen bir şey… İnsanda eskiye dönük algıya neden olan şey ışığın bütün o
siyah beyazlığı yada sepya tonundaki koyulaşmasıdır. Fazla aydınlık cıvıl cıvıl
ışık hiçbir zaman geçmiş duygusu uyandırmaz. Kuşkusuz sahneyi tamamen bu tonlarda
çekmemeli ama gölgelemenin uygun şekilde kullanılması gerekiyor yoksa her şey
suni bir ışık altında sırıtıyor. Ama doğru genç aktristimizin vücudunu ve büyük
ihtimalle yapılı burnunu görmemiz gerekiyor…
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil