31 Mayıs 2012 Perşembe

TEK YÖN

Tek Yön alışılmadık girdaplarla dolu bir metindir. Sayfaların değil paragrafların üzerine eğilmek gerekir ama öyle bir yoğunlaşma gerekir ki zorluklar kaçımılmazdır,kimi yerlerde salt, koyu anlatım ağır ağır akarken satırlar ağırlaşır. Diğer taraftan hep böyle sürüp gitmez; metnin bazı yerlerinde ise Walter Benjamin düzlüklere platolara çıkarak okuyucuyu rahatlatır. Benjamin'in bunu mantıklı bir şekilde yaptığını düşünmüyorum .Bu rahatlatma işi okuyucu için değilde yazar için gerekli  bence ve daha önemlisi oluşturulan metnin gevşemesi için kaçınılmaz bir şey... Belki de biçemin gerektirdiği ve sadece ustaya ait bir virtüözlük gösterisi...
Şimdi kitaptan bir alıntı yapmak istiyorum ; rahatlama noktaları daha iyi anlaşılacak ama yine de şaşırtıcı bir imgeyle noktalanarak bitmeden edemiyor bu küçücük rahatlatma da ...

'Sabahleyin erkenden otomobille Marsilya'yı geçerek trene gidiyordum; yolda bildiğim yerler, sonra da yeni, bilmediğim veya pek bulanıkça hatırlayabildiğim yerler karşıma çıktıkça, şehir ellerimde tuttuğm bir kitaba dönüştü;tavanarasındaki bir sandığa girip, kimbilir bir daha nice zaman için gözümden kaybolmadan önce ,alelacele bir bakış fırlattığım bir kitaba.'

2 yorum:

  1. ikinci, belki de üçüncü kez okuyacağım kitaplardan oldu :)

    YanıtlaSil
  2. Teorik metinlerinin yanı sıra 'Bindokuzyüzlü yılların başında Berlin'de Çocukluk' isimli bir kitabı var o da muhteşemdir...Bulursanız kaçırmayın, YKY'den çıkmıştı...

    YanıtlaSil