2 Haziran 2012 Cumartesi

BÖLL


Bu aralar Heinrich Böll'ün İrlanda Güncesi dönüp dolaşıp okuduğum kitaplardan. Seyahatler esnasında tutulan güncelerin çoğu kuru bir anlatımla dolu oluyor. İyi  yazarların bile bu konuda ayrıcalıklı oldukları pek nadir eser var ve gezi rehberinden biraz hallice eserler okumaktan öteye okuyucuya pek bir şey katmıyorlar. Ama Böll'ün kitabı için aynı şeyi söyleyemem. İrlanda zaten ülke olarak başlı başına bir fenomen...Ve Böll'ün yüksek kalibredeki duyarlılığıyla birleştiğinde çoğu yeri başyapıt olan bir metin ortaya çıkıyor. Koyu yeşil ve gri tonda bir anlatı içerisinde ilerliyor Böll ve İrlanda ruhunu öyle mizansenler ve tablolar içersine yerleştiriyor ki aslında orada salt bir gezgin olduğu duygusundan çok canlı bir kamera görevi üslendiği izlenimini veriyor. Her boyutuyla İrlanda'ya bir feribotla yanaşıyor, önce kalacak bir yer buluyor ardındanda gerçek yaşam hikayelerinin dünyasında gezinmeye başlıyorsunuz. Tabi her zamanki Böll hayaletleri İrlanda yolculuğunda da  peşini bırakmıyor. İkinci Dünya savaşının yanlış algılanan Alman imgesi, yaşamın savaşla karşılaştığında insana hissettirdiği boşluk duygusu ve acıların evrenselliği Böll'ün ister günce ister roman ister öykü yazsın her zaman hesaplaştığı konular.
Seamus Heaney'e gönderme yaptığı ve İrlandalıların içki merakını ünlü şair üzerinden anlattığı ,içinde bir miktar tam ayarında mizah olduğunu düşündüğüm bir pasajı paylaşmak istiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder