27 Temmuz 2012 Cuma

Virginia Woolf- Bir Yazarın Güncesi

­Bir yazarın kişisel dünyasını anlama da güncelerin okuyucuya büyük yardımı oluyor. Yazarın Gizli ve özel ortamına bu kitaplar bir miktar aydınlık vurduruyor… En başta aklıma gelen günceler Heinrich Böll, Stefan Zweig ve Sylvia Plath’a aittir. Daha niceleri var kuşkusuz mesela Bertolt Brecht’in günlükleri mükemmel edebi özellikler taşır…
Son olarak Virginia Woolf’un Bir yazarın güncesi adlı kitabını okuyorum. Günlükler yazarların jimnastik salonlarıdır adeta…Woolf’ta böyle düşünüyor ‘Bu defterde yazma alıştırmaları yaptığımı fark ediyorum: parmaklarımı çalıştırıyorum…efektler deniyorum’ diyor, daha ötesi yaşananlara ait yorumları kaleme aldığı bu yazılarda çalıştığı romanların düğüm noktalarına da çözümler bulabiliyor. Sonuç olarak diğer yazarlar gibi Woolf’ta bu aktivitenin zihin açıcılığını kabullenmiş.
Woolf zor bir kişiliğe sahip olmanın yanı sıra yaşadığı dönemde kadın yazar olmanın bir çok güçlüğüne de göğüs germek zorunda kalmış. Günlüklere bunlar yansıyor ama kendi yeteneklerinin de farkında. Diğer bir çok erkek yazar arasından yavaş yavaş sivrilmenin telaşını gizlemiyor. Hatta onları aşağılamaktan geri kalmıyor. Dönemin ve İngiliz edebiyatının en büyük yazarlarından Joseph Conrad için ‘Conrad’ın son kitabının iyi bir kitap olmadığını söylemek için çırpınıyordum. Söyledim.’ diyebiliyor. Ünlü bir kadın yazar olmanın Woolf’un yaşamındaki en önemli hedef olduğu oldukça belirgin…Daima çok satmak, kocasıyla sahibi oldukları yayınevinin ayakta durmasını sağlamak ve gene daha çok satmak ,daima best seller olmanın, tanınmış bir yazar olmanın dayanılmaz çekiciliğine kapılıp gitmek…Çoğu sanatçıda rastladığımız bu ego Woolf’un en başat kaygılarından…
Diğer bir tema ise günlükleri son sayfalara doğru saran karamsarlık… Genel olarak kendinden, ortamdan hoşnutsuzluk ve bir çıkar yol bulamamak… Woolf yaşlılığının gelişini ,kabul ettiği açgözlülüğünü kendi kederini seyrederek kaçınılmaz sonuna doğru ilerliyor.
Sanki bir köprüden aşağıdaki soğuk sulara kendini atacağını önceden sezmiş gibi daha 1920’lerde şöyle yazıyor; Neden hayat böyle trajik; neden böylesine bir uçurumun üzerindeki daracık bir kaldırım gibi. Aşağı bakıyorum; başım dönüyor; sonuna kadar nasıl yürüyeceğim, bilemiyorum.’
T.SARI

1 yorum:

  1. evet günceler yazar hakkında fikir edinmemiz için çok önemli kaynaklar,eserlerdir.Sartre'ın Bulantı'sı da bir nevi benzer bir eserdi,çok etkilenmiştim.

    YanıtlaSil