7 Haziran 2012 Perşembe

Tözler ve Monadlar

Leibniz’in cenazesini topu topu beş kişi kaldırmıştı. Teorisinin temelini oluşturan monadlar dünyasına doğru yola çıkarken onu uğurlayan bu kadar az kişinin olması ilginç…Hatta mezarının da elli yıl kadar yazısız kimin yattığı belli olmayan bir şekilde kaldığı söylenir. Gerçekte parlak kariyeri ve tanınmış zekasıyla iyi bir yaşamdı Leibniz’inki ama bir ömür uzadıkça ne kadar iz bırakıcı yaşanırsa yaşansın zaman hızla geçiyor,  insan formdan düşüyor ve gittikçe yalnızlaşıyor. O anlarda ise ölüm tam vaktinde geliyor. Leibniz hiç evlenmemişti ve eli sıkı bir insandı matematikteki dehasını parasal konularda bir miktar kendisine yonttuğu söylenebilir. Spinoza’yla aynı dönemde yaşamıştı ama üstadın onu pek yanına yakalaştırdığı söylenemez zira Spinoza , Leibniz için bile dinsiz sayılırdı. Gerçi her ikisinin teorisini hep benzer bulmuşumdur monadlar la Spinoza’nın tözleri sanki benzer kafalardan çıkmış gibi gelir bana. Ama Leibniz bu dünyayı tanrının oalabilecek en mükkemmel olasılıkta yarattığını söyler, Spinoza ise tanrıyla ilgili bu çeşit atıflar pek girmez. Spinoza şöyle der bir anlamda Sonsuza dek varolacak olan  şu anda da yaşamaktadır. Spinoza hiçbir zaman Tanrının bilinçli bir kişilik olduğuna inanmadı ve eserlerinde buna dair bir iz bulunmaz. Tanrının bilgisine ulaşılabileceğini söyler ve herhalde bunun için geometri ve genelde matematiğin yeterli olacaüını düşünüyordu. Oysa  Leibniz asla bu kıyılarda dolaşamamıştır. O kendi ortodoksisi içerisinde Hıristiyanlığını yaşıyordu. Ama Tuhaf olan şey Lebniz öldüğünde çevresinde kimse yokken Spinoza’nın bir hıristiyan azizi gibi gömülmesiydi. En azından söylentiler böyle…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder