8 Haziran 2012 Cuma

GRAfİTTi


Cortazar’ın Mırıldandığım Öyküler’i ki orijinal isminin bizdekiyle alakası olmadığını söylemek için İspanyolca bilmeye gerek yok- Queremos tanto Glenda… Bu apayrı bir yazı konusu onun için geçiyorum. Gerçi geçmemem gerek çünkü kitapta İspanyolca adını vermişler ama Tomris Uyar İspanyolcadan çeviri yapmadığına göre İngilizce’den Cortazar’ı çevirmiş. Yani Cortazar’ın başına gelmedik felaket kalmamış. Ama bazı yazarlar var başlarına ne gelirse gelsin ister üçüncü dilden ister şöyle böyle çevrilmiş  olsunlar hala insanı etkileyebiliyorlar. Cortazar’da yayımcı ve çevirmen darbelerine karşı koyabilecek bir isim. Bu kitapta bir çok iyi öykü var ama bir tanesi beni çok etkilemişti. Grafitti adlı bu öyküde duvarları siyasal yazılarla dolu bir şehirde yine bu duvarları tüm tehlikelere karşı yazılarla dolduranlar arasında geçen bir hikayedir bu…Duvaryazıcıları polis tarafından sıkı takiptedirler, ama bir tanesi özellikle bu yazıcılardan farklıdır. O siyasal içerikli bir şey yazmaz. Renkli tebeşirlerle bir çocuk naifliğinde duvarları doldurur. Ama yazıların ya da resimlerin siyasal olmamasının hiçbir önemi yoktur. Duvara yazı yazmak yasaktır ve yetkililerce hemen silinirler. Ama bizim yazıcı silme işleminin hemen ardından kendi boşluğunu gözüne kestirmekte ve hemen o köşeyi doldurmaktadır. Mesela bir gün Benim de içim yanıyor diye yazar. Polisler aynı gün yazıyı silerler. Ama bu durum onu durdurmaz bu sefer resim yapmaya girişir. İşte olay burada başlar, çizdiği resmin yanıbaşında başka bir resim belirir: Öykünün gerisi aşağıda...
İlerki günlerde eğer zaman bulursam bu öyküyü yapısalcı açıdan incelemek istiyorum...
T.Sarı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder